Bir Hayalin Ardından: Kaş’a Uzanan Zorlu 4 Yıl ve Umutla Kurulan Yeni Bir Hayat - Bölüm 3 | Kastan Dünyaya

Hayalden Gerçeğe: Sabır, Mücadele ve Kaş’ta Yeni Bir Başlangıç

“Kaş’a Göç Hikayemiz” Serisi - 3. Bölüm

Tatil dönüşü yol boyunca içimiz buruktu. Kaş’ta geçirdiğimiz o huzur dolu günlerin ardından, beton yığınlarıyla örülü büyük şehir hayatına geri dönmek içimizi sıkıyordu. Ama bu kez farklıydı. Dönüş, sadece bir tatilin bitişi değil, yeni bir hayatın başlangıcına doğru atılan ilk adımın farkındalığıyla doluydu. Artık biliyorduk: Kaş bizim için yalnızca bir tatil beldesi değil, hayatımıza yön verecek yeni bir rota olmuştu.

Bir Hayalin Filizlendiği An: “Gitmeye Karar Verdik”

2019 Eylül'ünde İstanbul’a dönerken içimizde taşıdığımız şey yalnızca eşyalarımız değildi. Kalbimizde Kaş’a dair yepyeni bir hayalin tohumu vardı. Artık net bir karar almıştık: 4 yıl sonra, hazır olduğumuzda, Kaş’a yerleşecektik. Bu bir hayal değil, sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gereken ciddi bir hedef haline gelmişti.

İlk adımı da hemen attık. Yeni hayatımıza dair bir alışveriş listesi hazırlamaya başladık. Listenin en başında, bir benzinli odun testeresi vardı. Çünkü biz artık sadece konuşmuyorduk, adım atıyorduk. Hedefimiz sade, doğal ve toprakla iç içe bir yaşam kurmaktı. Bir köy evinde, doğanın kalbinde yaşamak... Hayallerimiz gözümüzde öyle canlıydı ki, bu uğurda yaşanacak zorlukları göze almıştık.

Pandemi: Zamanı Durduran Felaket

Tam her şey rayına girmeye başlarken, hayatlarımızı altüst eden bir dönem başladı: pandemi. Etkileri tam 3 yılımızı kapsayacak bu süreç, bizi eve hapsetti. Ama bir yandan da fark ettik ki, aldığımız karar ne kadar doğruymuş! Kısıtlamalarla dolu günlerde, doğaya kaçmak, kalabalıktan uzaklaşmak, toprağa tutunmak bir lüks değil, ihtiyaçtı. İçimizdeki göç arzusu bu dönemde iyice netleşti.

Ardından felaketler zinciri geldi: Yangınlar, savaşlar, depremler... İnsanlık olarak belki de en karanlık dönemlerden birini yaşadık. Psikolojik olarak hepimiz yıprandık. Ama hayalimiz vardı, ona sarıldık. Çünkü biliyorduk, bir hedefiniz varsa, karanlığın içinden bile geçseniz bir ışık bulursunuz.

Hayat Bizi Tamamladı: Bir Umut Doğdu

Tüm bu zorlu sürecin ortasında, hayat bize beklenmedik ama tarifsiz bir hediye sundu. Bir sabah, içimizi sevgiyle dolduran o haber geldi: Oğlumuz olacaktı. Artık hayal ettiğimiz o köy hayatına, üç kişilik bir aile olarak gidecektik. İşte o an, her şey tamamlanmış gibiydi.

Zor bir hamilelik süreciydi. Ama sabırla atlattık. Hayalimiz bize güç veriyordu.

Doğumdan Önce Kaş’ta Ev Arayışı: Umut ve Sabırsızlık

Doğumuma 1,5 ay kala, doktorumun da onayıyla Kaş’a ev bakmaya gittik. Hem göç hem doğum hazırlıklarını aynı anda yürütüyorduk. Fiziksel olarak çok yorgundum, geceleri uyuyamıyordum. Ama vazgeçmek yoktu. Emel Abla ve Mehmet Abi bu süreçte bize çok destek oldular. Birlikte birçok ev gezdik ama içimize sinen bir yer bulamadık. Umutsuzluk büyüyordu, zaman daralıyordu.

Ta ki Kaş’taki son gecemizde, sabaha karşı rastladığım o ilana kadar… Çukurbağ köyünde eski bir taş ev! Hemen eşimi uyandırdım, heyecanla “Bu evi görmeliyiz!” dedim. Sabah ilk işimiz ev sahibiyle buluşmak oldu. Ve işte o an... Hayal ettiğimiz bahçeli, sade, köy ruhunu taşıyan o evi bulduk.

İstanbul’a dönerken bu kez elimizde sadece karar değil, bir de ev vardı.

Her şey huzurlu sade bir yaşam ve senin için bebeğim.

Oğlumuz Geldi Biz Tamamlandık

Ardından hayatımızın en güzel mucizesi doğdu: oğlumuz. Artık bir anne ve baba olarak yeni hayatımıza üç kişi başlıyorduk. Ama bu dönem, aynı zamanda hayatımızın en yoğun, en yorucu günleriydi. Geceleri 2-3 saatlik uykularla taşınma planları, istifa süreçleri ve bebek hazırlıklarını yürütüyorduk. Doğumum çok zorluydu ama ben bir an bile “vazgeçelim” demedim.

Çevremizden gelen “bebek çok küçük, biraz daha bekleyin” tavsiyelerine kulak asmadık. Çünkü biliyorduk: Ertelenen hayaller bir daha gerçekleşmeyebilirdi.

Sana kavuşmak bu dünyadaki en güzel şey oğlum.

İstanbul’a Veda: Yeni Hayatın Başlangıcı

Ve o büyük gün geldi… Oğlumuz 1 ay 10 günlükken eşyalarımızı topladık. Kamyonun kapısı kapandı. Gözlerimiz doldu, kalbimiz küt küt attı. İstanbul’a elveda dedik. Bu kez bir tatil için değil, yeni bir yaşam için Kaş’a doğru yola çıkıyorduk.

Arkamızda kalabalığı, stresi, belirsizliği bıraktık. Önümüzde umut, doğa ve yepyeni bir yaşam vardı.

İstanbul'dan Kaş'a göç vakti.

Son Söz: Hayaller Zamanla Gerçek Olur Ama Sabır İster

Bu dört yıl, hayal kurmanın ötesinde, o hayale adım adım yürüdüğümüz, bazen sendelesek de asla vazgeçmediğimiz bir süreçti. Hayat bize zor sınavlar sundu ama her biri bizi biraz daha büyüttü, güçlendirdi ve Kaş’a bir adım daha yaklaştırdı.

Hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Belki hemen değil ama bir gün mutlaka… 💙

Böylece Kaş’a uzanan yolculuğumuzda dört yıl boyunca içimizde biriktirdiğimiz umutlar, sabırla yeşerttiğimiz hayaller ve yaşadığımız tüm zorluklar bizi bugünkü hayatımıza taşıdı. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, her şeyin bir anlamı, her adımın bir yeri olduğunu daha iyi anlıyoruz. Bu yolculuğun her anı, bizi daha sade, daha huzurlu ve daha gerçek bir yaşama biraz daha yaklaştırdı.

Bir sonraki bölümde, taşınma sürecimizin ve karşılaştığımız zorlukların detaylarını okuyabilirsiniz.