10 Maddede İstanbul mu Kaş mı? | 2,5 Yıllık Deneyimle Büyük Şehir ve Sahil Kasabası Karşılaştırması

10 Maddede Kaş vs İstanbul

Şehirden uzaklaşıp küçük bir yerde yaşamayı düşünenlerin kafasında hep aynı soru var: “Büyük şehirde kalmak mı, yoksa doğayla iç içe bir yaşamı seçmek mi?” Bizim yolumuz İstanbul’dan Kaş’a uzandı. 2,5 yıllık deneyimle geriye dönüp baktığımda, iki yaşamın da kendine göre artı ve eksi yönleri olduğunu söyleyebilirim. İşte İstanbul ve Kaş arasında hayatın farklı alanlarına dair karşılaştırmalar…

1. Günlük Yaşam ve Zaman Yönetimi

• İstanbul’da: Trafik, yoğun tempo ve uzun mesafeler günlük yaşamı inanılmaz derecede yavaşlatıyor. Normal şartlarda 20 dakikada varacağınız mesafe, trafikle 2 saati bulabiliyor. Gidiş-dönüş hesaplandığında, standart bir iş gününde insanlar 4 saatini yolda harcayabiliyor. Trafik stresi ise göz ardı edilen ama hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir unsur. Jan Çağan doğduğunda İstanbul’da olsaydık, çoğu zaman işten gelen Kaan oğlumuzun uyumuş olacağını fark edecekti; sabah görüşmeleri ise 10 dakikayı geçemeyecekti. ,her yerde yükselen binalar dip dibe apartmanlar, egzos kokuları, gürültü, saygı yoksunluğu, deprem faktörü ve sayamayacağım bir çok olumsuz faktör.

• Kaş’ta: Kaş’ta günlük işler için maksimum yarım saat yeterli oluyor. Zamandan kazandığınız her dakika değerli; bize kalan o 3 saat, Jan Çağan’ın babasıyla doyasıya geçirdiği zaman, paha biçilemez. Mesela işten çıkıp denize gitmek gibi bir lüksümüz var, düşündüğümüzde onca zorluk onca çaba bütün bunlara değer diyoruz. Sadece doğayla yakın temasta olmak, sabah uyandığınızda horoz sesleriyle mis gibi havayı solumak bile son derece huzur veren bir şey. Sınırsız gökyüzü, yıldızları daha net bir şekilde izleyebilmek bütün bunlar bizim için değerli ve özlem duyduğumuz şeylerdi.

2. Ebeveynlik ve Çocuk Büyütme

• İstanbul’da: Çocuklar genellikle ekranlarla ve AVM’lerle büyüyor. Alternatifler bol olsa da doğayla temas sınırlı. Zaman yetersizliği ve ekonomik boyut birleşince, seçeneklerin çoğu önemsizleşiyor. Aslında İstanbul’dan Kaş’a göçmemizdeki en önemli sebeplerden biri de bu oldu.

• Kaş’ta: Jan’ı doğduğundan beri ekransız olarak büyütüyoruz. Apartman hayatında bu mümkün olmazdı, ama Kaş’ta çocukların dikkati sürekli farklı şeylere odaklanabiliyor: Pencereye gelen kedileri izlemek, sabah uyandığında sincaplara el sallamak, doğada zaman geçirirken aniden bir kaplumbağaya denk gelmek, tavukları gözlemlemek, bahçede oynamak, yüzmeye gitmek… Tüm bu deneyimler onun gelişimine katkı sağlıyor ve bizi çok mutlu ediyor.

Kaş’ta doğayla iç içe bir çocukluk: deniz kenarında oyun, kedilerle dostluk, köyde keçilerle keşif ve elleriyle toprağı keşfetme anları.

3. Eğitim ve Okul İmkânları

• İstanbul’da: Anaokulundan üniversiteye geniş seçenekler mevcut. Ancak rekabet ve yüksek maliyet ciddi bir yük.

• Kaş’ta: Seçenekler sınırlı ama çocuklar daha sakin bir ortamda eğitim görüyor. Özel okullar az, devlet okulları küçük ölçekli.

4. Sağlık ve İhtiyaçlara Ulaşım

• İstanbul’da: Büyük hastaneler, uzman doktorlar ve özel hastane seçenekleri mevcut. Donanım açısından İstanbul önde.

• Kaş’ta: Sağlık hizmetleri yeterli. Özel testler ve sıra dışı durumlar için Antalya’ya gitmek gerekebilir (şimdiye kadar gerekmedi). Doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık personeli ilgili; rutin kontrollerde sorun yaşamadık. Devlet hastanesi ve sağlık ocağı yeterli hizmet sunuyor.

5. Yaşam Maliyeti ve Faturalar

• İstanbul’da: Gelir imkânları fazla olsa da masraflar yüksek. Kira, ulaşım ve ısınma bütçeyi hızla tüketiyor. Sosyalleşmek için çoğu zaman harcama yapmak gerekiyor; dışarı adım attığınızda masraf kaçınılmaz.

• Kaş’ta: Kira kış aylarında daha uygun. Isınma, kuzine, soba veya klima ile sağlanıyor. Su ve elektrik masrafları daha düşük. Sade yaşamla ekonomik kalabiliyorsunuz. Mesela kuzine üzerinde yemek ve çay hazırlamak, plajda masa ve sandalyeyle keyif yapmak, çocukla vakit geçirmek, kitap okumak veya manzara seyretmek kısıtlı harcamalarla büyük mutluluk sağlayabiliyor.

6. Gıda ve Tüketim Alışkanlıkları

• İstanbul’da: Ürün çeşitliliği yüksek ama temiz içerikli gıda pahalı. Müstakil eviniz varsa bahçe şansı olur ama zaman gerekiyor. Restoran ve online seçenekler sınırsız.

• Kaş’ta: Pazar kültürü ve köyden gelen ürünler sayesinde temiz ve doğal gıdaya ulaşmak kolay. Büyük marketler mevcut; restoranlar sınırlı ama kaliteli. Diğer ihtiyaçlar online veya zincir marketten kolayca karşılanabiliyor.

7. İş ve Geçim İmkânları

• İstanbul’da: İş imkânları geniş ve sektör çeşitliliği fazla.

• Kaş’ta: Turizm ağırlıklı iş imkânı var, mevsimsel kazanç öne çıkıyor. Uzaktan çalışabilenler için büyük avantaj.

8. İnsan İlişkileri ve Komşuluk

• İstanbul’da: Kalabalıkta kaybolmak kolay, komşuluk ilişkileri zayıf, bireysellik baskın. Genel olarak ciddi anlamda saygı ve hoşgörü problemi var. Saygısızlığa ve hoşgörüsüzlüğe maruz kalmak bulunulan ortamda güven ve aidiyet duygusunu yüksek oranda zedeliyor. Mutsuz bireyler ve mutsuz toplum.

• Kaş’ta: İstisnalar haricinde, insanlar daha samimi, destek daha kolay, komşuluk ilişkileri güçlü. Genel anlamda saygı, hoşgörü, anlayış hakim. Bu da gerçekten hayat kalitesini, huzur seviyesini ciddi anlamda etkiliyor. İnsanların daha güler yüzlü ve huzurlu olduğunu fark ediyoruz Kaş'ta.

9. Güven Duygusu ve Korkular

• İstanbul’da: Bir kadın olarak, çocukluk yılları dışında kaygısız ve korkusuz zamanlarım hiç olmadı. Karanlıkta arkamı dönmeden yürümek, özgürce hareket etmek neredeyse imkânsızdı. Genel anlamda güven duygusunu İstanbul’da tam olarak hissedemedik; aidiyet duygumuz son 10 yılda neredeyse sıfıra yakın kaldı. Adeta “ürkek birer güvercin” gibiydik.

• Kaş’ta: Kaş’ta durum çok farklı. İnsan faktörünün olduğu her yerde mutlak güven imkânsız olsa da, Kaş’ta kısa süre içinde güven duygusunu hissetmeye başladık. Geç saatlerde bile kadınlar ve gençler özgürce hareket edebiliyor. Çarşıda kaybolan bir eşyanın bile bulunma ihtimali yüksek. İlk başta ışıklandırma eksikliği nedeniyle karanlıktan ürküyorduk; fakat zamanla, üzerimizde taşıdığımız şehir korkularından arındık. Şimdi geç saat bile olsa, zifiri karanlıkta tek başıma tavukların kümes kapısını kapatmaya gidebiliyorum bu benim için büyük bir adım. Ve Jan Çağan, ne mutlu bize bu korkularla tanışmadan büyüyecek. Geriye dönüp baktığımızda, bu yüklerden kurtulmuş olmanın verdiği gerçek huzuru hissediyoruz.

10. Tatil ve Kaçamaklar

• İstanbul’da: Tatil dediğimizde çoğumuzun yolu Ege veya Akdeniz’e düşüyor. Bu yüzden tatile gitmek istediğinizde en kötü ihtimalle 5 saat yol kat etmek gerekiyor. Uçakla gitmek için de neredeyse aynı zamanı harcıyorsunuz. Gittiğiniz ilk gün yorgunlukla geçiyor, son gün de aynı şekilde bitiyor. 2 hafta üst üste tatil yaptığımızı pek hatırlamıyorum; tatile çıktığımızda sürekli bir yetişme kaygısı yaşıyorduk. Oysa tatil, hem fiziksel hem de zihinsel olarak rahatlamaktır. İstanbul’da bunu tam anlamıyla yaşamak mümkün olmuyordu; hep yorgun dönüyorduk. Çağan’dan önceydi ve onunla nasıl olurdu tahmin bile edemiyorum.

• Kaş’ta: Kaş’ta konum avantajıyla tatil yapabileceğiniz veya kısa kaçamaklar gerçekleştirebileceğiniz yerler maksimum 1,5 – 3 saat uzağınızda. Sezon sonunda muhteşem indirimli fiyatlarla harika geziler yapabiliyorsunuz. Kalmadan gidip dönebileceğiniz harika koylar, plajlar ve tarihi yerler mevcut. Eğer 3 gün suya sabuna dokunmadan tatil yapmak isterseniz, Antalya’ya 3 saatte ulaşabiliyor ve tüm imkânlardan faydalanabiliyorsunuz.

Sonuç: Hangisi Daha İyi?

Bu tamamen bizim deneyimimiz ve yaşam tercihlerimize göre verilmiş bir cevap. Bizim için Kaş en iyi tercih oldu. Oğlumuz daha rahat ve gelişimini destekleyen bir ortamda büyüyor. Ebeveyn stressiz olduğunda bu bebeğe ya da çocuğa da direkt olarak yansıyor. En önemlisi de zamana sahip olabiliyoruz; İstanbul’da kaybolan saatler burada ailenin ve bireysel yaşamın kalitesine dönüşüyor. Kaş’ta yaşam, ne istediğiniz ve hayatınıza ne katmak istediğinizle doğrudan bağlantılı.