KAŞ’A YERLEŞMEK, KAŞ’TA YAŞAMAK: KAŞ'TA BİR YIL NASIL GEÇTİ ?
Kaş’ta Yaşamak: Bebekle İlk Yılımızın Zorlukları ve Doğanın Hediyeleri
Kaş'a Göç Sonrası İlk Yılın Heyecanı
Kaş’ta ilk yılımız, yıllardır hayalini kurduğumuz sakin ve doğal yaşamın adeta bir ödülü gibiydi. Doğaya, denize, temiz havaya, sessizliğe, özgürlüğe ve o muhteşem manzaralara doyamadık. Her sabah uyanıp mis gibi havayı ciğerlerimize çekmek bizim için en büyük mutluluklardan biriydi.
İstanbul’da perde açmaya çekinirken burada özgürce güne başlamak, çamaşırlarımızı tertemiz havada ve güneş ışığında kurutabilmek bize tarifsiz bir huzur verdi. Şehirde maruz kaldığımız saygısızlıkların ardından Kaş, yaşamın gerçek değerini hatırlatan bir sığınak oldu.
Desteksiz Bebek Büyütmenin Zorlukları
Bütün bu güzelliklerin yanında zorluklar da vardı. Yeni ebeveyn olmanın heyecanı ve yorgunluğunu yaşarken, bir yandan bahçe işleri, tavukların bakımı, odun hazırlığı gibi yeni düzenimize alışmaya çalıştık.
Bebekle hayat kolay değildi. Duş almak bile lüks sayılıyordu. 5 dakikada alınan duşlar, yarım kalan yemekler, soğuyan çaylar… Üç saatlik uykuyla ayakta durmaya çalışan anne-baba… Üstelik üçümüzün birden hasta olduğumuz zamanlar da oldu. Bu dönem gerçekten dayanılmaz zordu.
Ama bütün bunların yanında başarmanın verdiği huzur her şeye değdi. Bebeğimizin en değerli zamanlarını birlikte yaşadık, unutulmaz anılar biriktirdik. Desteksiz büyütmenin yükü ağırdı ama aynı zamanda bizi güçlendiren bir süreçti.
Çocuğumuzun Gelişimine Katkısı
Kaş’ta yaşamın en büyük hediyesi ise oğlumuz Jan Çağan’ın doğayla büyümesi oldu. Daha ilk yılında, kolluklarla da olsa yüzmeyi öğrenmeye başladı. Denize gitmek için sabahları heyecanla hazırlanıyor, denizi görünce gözlerindeki parıltı bize bütün yorgunluklarımızı unutturuyordu.
Çağan televizyon yerine doğayı izleyerek büyüdü. Toprağa, hayvanlara dokundu, kuşların sesini, rüzgârın uğultusunu dinledi. Doğanın içinde büyümesi motor becerilerini ve konuşma yetisini gözle görülür şekilde hızlandırdı. Pek çok şeyi zamanından önce yapmaya başladı.
Biz bu gelişimin, Kaş’taki yaşam tarzımızın doğal bir sonucu olduğuna inanıyoruz. Doğanın kucağında büyüyen bir çocuğun gelişimi de özgür, hızlı ve dengeli oluyor.
Kaş’ın Mevsimlerini Deneyimlemek
Kaş'ta Bahar Bambaşka: Doğanın Uyanışı
Kaş’ın baharı baş döndürücüydü. Badem çiçeklerinin kokusu, keçilerin, oğlakların sesi, kuşların cıvıltısı, badem ağaçlarında çalışan arıların vızıltısı… Her sabah terasa çıktığımızda yüzümüze vuran bahar kokusu bizi büyülüyordu. Dalından ilaçsız taze meyveler yiyebilmek çağla, dut, erik, yenidünya...
Kaş Yazın Simgesi : Denizle Bütünleşmek Güneş'e Doymak
Türkiye’de birçok denize girmiş olsak da Kaş’ın denizi bambaşkaydı. Yazın sıcağı zaman zaman bunaltıcı olsa da her gün farklı bir plaj keşfetmek, kendimizi özgürce denize bırakmak paha biçilemezdi. Etkinliklerle dolu bu dönemde caz festivali, film festivali, konserler ve çok daha fazlası İlk yıl pek fazla tadını çıkaramasak da bundan sonraki yazları Kaş'ta geçireceğimizi bilmek en güzel teselliydi bizim için.
Kaş'ta Sonbahar: Kaş'ın Tartışmasız En Keyifli Zamanları
Bize göre Kaş’ın en güzel zamanı sonbahardı. Hava hâlâ ılık, deniz hâlâ sıcaktı. Eylül, Ekim hatta Kasım ayında bile oğlumuzla yüzmeye devam ettik. Kalabalık azalmış, Kaş daha huzurlu bir hale gelmişti. Sonbaharın bir diğer güzel yanı da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız her yıl Kaş'ta coşkuyla kutlanıyor, Şehir dışından 29 Ekim kutlamalarına yüzlerce kişi katılım sağlıyor.
Kaş'ta Kışlar Nasıl Geçiyor ? : Çocukluğumuza Yolculuk
Kış aylarında ise kendimizi çocukluğumuza dönmüş gibi hissettik. Sakinliğe, sessizliğe, huzura doyduğumuz anlardı. Soğuk sabahlarda kuzineyi yakıp, tavuklarımızdan yumurta alıp, çay kaynarken kızarmış ekmek kokusu eşliğinde oğlumuzla birlikte ailece manzaraya karşı kahvaltı etmek unutulmaz bir deneyimdi. Kuzinede pişen yemekler, közlenen patatesler, kestaneler ve sessizliğin huzuru… İşte bu, yıllardır hayalini kurduğumuz şeydi. Soğuk olduğu zamanlar elbette oldu fakat Akdeniz kışı İstanbul'da yaşadığımız kışlar gibi geçmedi. Çağan'la birlikte bol bol doğanın tadını çıkarabildik.
Yeni Hayata Uyum
“Alışabildiniz mi?” diye sorarsanız, biz ilk günden itibaren sanki yıllardır buradaymışız gibi hissettik. Çünkü ne istediğimizi iyi biliyorduk. Bu hayatın analizini, planlamasını yapmıştık. Hayalperest değil, bilinçli bir tercihti bizimki. Kolay olmayacağını da biliyorduk...
Sonuç: İyi Ki Kaş’a Yerleşmişiz
İlk yılın sonunda pişmanlık yerine minnet duyduk. Zorlukları, güzellikleri ve başarılarıyla dolu dolu bir yıl geçirdik. Şehir hayatının tekdüzeliğine karşı burada her günümüz yeni deneyimlerle geçti.
Yorumlar
Yorum Gönder