Ekransız Bebek Veya Çocuk Büyütmek Mümkün mü? Bizim Hikayemizden Notlar
🧸 Ekransız Bebek / Çocuk Büyütmek
Bu yazıya başlamadan önce şunu bilmenizi isterim: Bu yazıda belirttiğim yaşantı ve deneyimler tamamen bize, yaşam koşullarımıza ve tercihlerimize göre şekillenmiştir.
Her ebeveyn, her çocuk ve her bebek kendine özgüdür; farklıdır, özeldir. Tercihler, yaşam şekilleri ve huylar birbirinden farklı olabilir.
Biz sadece bilimin sunduğu bilgilerden faydalanarak bir yol çizdik ve bebeğimizi ekransız büyütmeye karar verdik. Bu yazıda, bu kararın bizim hayatımızdaki artılarını ve eksilerini sizlerle paylaşacağım.
Eğer çalışan bir anneyseniz ve bebeğiniz gün içerisinde kontrolünüz dışında kalıyorsa, çocuğunuzu ekranla büyütmek zorunda kaldığınız için asla suçluluk duymanızı istemem.
Unutmayın ki, hayat şartları hepimizi farklı yerlerden sınayabilir.
💬 Bu yazıda ekranın zararlarından bahsetmeyeceğim; çünkü bu konu uzmanlık alanım değil. Bu konuda bilgi edinmek için alanında uzman kişileri takip etmek çok daha faydalı olacaktır.
Burada amacım, ekransız bebek büyütme kararı sonrası yaşadığımız olumlu ve olumsuz deneyimleri paylaşmak.
🎈 Neden Ekransız Büyütmeyi Seçtik?
Kaan’la ben, çok uzun yıllar öncesinden bu konuda hemfikirdik. Çünkü ekranın zararlarının farkındaydık.
Ekransız büyüyen çocukların ve bebeklerin algılarının daha açık, farkındalıklarının daha yüksek olduğunu; gelişimlerinin en kötü ihtimalle bile normal düzeyde ilerlediğini gözlemliyorduk.
Yani aslında, Çağan doğmadan çok önce, “bir gün bebeğimiz olursa, ekransız büyümesi gerektiğine” karar vermiştik.
📺 Evde Ekransız Yaşama Alışkanlığımız
Ekransız bebek büyütmek konusunda bazı avantajlarımız vardı.
Örneğin Kaan da ben de evde televizyon açmazdık. TV kanalları hiç ilgimizi çekmiyordu. Özellikle pandemi döneminde bu alışkanlığımızı neredeyse sıfırlamıştık.
Bu yüzden televizyonun olmaması bizim için bir problem değildi.
Tabii sinema, dizi, belgesel veya YouTube’daki belirli kanallar dışında ekran ihtiyacımız neredeyse yoktu.
Evin içinde “ses olsun diye açık kalan televizyon kültürü” bizde hiç olmadı.
Yaklaşık altı yıldır, çok ekstrem bir durum olmadıkça televizyon kanallarını hiç izlemiyoruz.
🌱 Günlük Yaşamımız ve Ekransız Oyun Düzeni
Çağan şu anda neredeyse 2,5 yaşında ve hâlâ ekransız devam ediyoruz.
Gittiği yere kadar da bu şekilde sürmesini istiyoruz.
Bazı küçük istisnalar var elbette:
En yakınlarımızla görüntülü görüşme (1,5 yaşından sonra) veya kendi fotoğraflarına nadiren bakmak gibi…
Biz genel anlamda sert, katı ve değişmez kuralları pek sevmiyoruz.
Mutlaka bir esneme payı bırakıyoruz — eğer bu esneme, geri dönülmez bir zarar vermeyecekse.
Tüm günümüz nasıl geçiyor derseniz;
aşırı derecede etkinlik veya sürekli oyun oynama halinde değilim, hiçbir zaman da olmadım.
Çünkü bana göre çocuğun her anını doldurmak, sürekli etkinlik yapmak hem ona hem bana iyi gelmiyor.
Ebeveyn ne kadar huzurlu olursa, bebek ya da çocuk da o kadar huzurlu oluyor.
🌿 Denge çok önemli.
Kendi başına oyun üretmesi, bağımsızlık ve özgüven açısından bence çok kıymetli.
Çağan yürümeye başladığında 10 aylıktı.
O döneme kadar çok fazla birebir ilgi ve kucakta geçen zamanlarımız oldu.
Çoğu zaman oyun havuzunda vakit geçiriyordu ama yürümeye başladıktan sonra onu orada tutmak imkânsızdı — asıl koşturmacalı dönem o zaman başladı.
En çok ilgisini çeken şey hep kitaplar oldu.
Zamanının büyük kısmını onlarla geçiriyor, sonra oyuncaklara geçiyor, bazen bizimle, bazen yalnız oynuyordu.
Pencereden doğayı izlemek, bahçede vakit geçirmek…
İşte onun için en güzel etkinlikler bunlardı. 🌳
💛 Temas, Bağ ve Gelişim
Çağan doğduğundan beri benimle bağı çok sıcak ve bana karşı tam bir “temas bağımlısı kuzu.”
Ben de ona aynı şekilde bağlıyım sanırım, belki de bu durum benim bir yansımam.
Evet, çoğu zaman çok yorucu oldu ama Çağan’ın şu anki özgüveni ve bağımsızlığına bakınca, bu emeğin meyvesini aldığımı düşünüyorum.
Birçok uzmandan dinledim:
Temas, kucaklamak, uyutmak — bunların ilerleyen dönemde çocuğun bağımsız, kendi ayakları üzerinde durabilen bir birey olmasında önemli rolü var.
Ben de bunu birebir tecrübe ettim.
Neredeyse yürümeye başlayana kadar sürekli kucağımdaydı.
İstedikçe aldık, hiç geri çevirmedik (genelde anne ağırlıklı bir bağdı bu 😊).
Şimdi gözlemlediğimde, bir parka ya da denize gittiğimizde bizden tamamen bağımsız hareket eden bir çocuk görüyorum.
Kendi sorunlarını kendi çözmeye gayret eden bir yapısı var.
☕ Neden Zor Ama Değer?
Bu konudan bahsetmemin nedeni şu:
Eğer o dönemlerde ilgisini dağıtmak için onu ana kucağına koyup ekran açsaydım, muhtemelen beni aramayacaktı.
Ben de rahat rahat kahvemi içip televizyonumu izleyebilecektim — hatta ev işlerimi bile kolayca halledecektim.
Ama bunu istemiyordum.
Bu tercihi yapmadım.
Çoğu zaman evi temizleyecek zaman bulamadım, yemek yapamadım, çamaşırlar birikti, ev battı…
Önemsemedim diyemem ama ekran maruziyetine kalmamasını tercih ettim.
💬 Çünkü biliyordum ki, ekranla oyalamak mümkün.
Ama o zaman o bağın sıcaklığı kaybolacaktı.
Bir keresinde, Çağan 6-7 aylıktı; meraktan denemek istedik.
Ona ekran gösterdik ve gözlerimize inanamadık: resmen kilitlendi!
Sanki gözüne ışık tutulmuş bir tavşan gibiydi.
İşte o an, ekranın etkisini doğrudan gördük.
🌞 Ekransızlığın Kazandırdıkları
Açık konuşmak gerekirse, gerçekten emek gerektiren bir süreçti.
Çağan’ı desteksiz büyüttük; bu nedenle normale göre çok daha zordu.
Ama gelişimindeki artıları fark ettikçe, yaşadığım zorluklar bana güç verdi.
Çağan çok erken konuşmaya başladı, kendini çok iyi ifade edebiliyor.
Şimdilerde bizimle oturup sohbet bile edebiliyor — kendini rahatça ifade edebilmesi 2 yaş sendromunu daha rahat atlatmamızı sağladı ve sağlamaya da devam ediyor.
Uykusu düzenli, saatinde hemen uyur. Tabi geçiş dönemleri ve ektrem durumlar haricinde.
Odaklanması çok iyi; bazen uzun süre tek başına oyun oynayabiliyor.
Bu da bana işimle, okulumla ilgili çalışma zamanı ve kendime alan açma konforu kazandırıyor.
İletişim konusunda inanılmaz aktif; hatta bazen yanında ben kendimi asosyal hissediyorum 😊
Birileriyle iletişim kurmaya bayılıyor — en sevdiği şey bu!
Hırçın davranışlarına neredeyse hiç şahit olmadım.
Tüm bunlar sadece benim değil, çevremdeki insanların da gözlemleriyle pekişen farkındalıklar.
Tabii ki bu gelişimi sadece “ekransızlığa” bağlamak doğru olmaz.
Neredeyse doğduğu andan beri doğanın içinde büyümesi, tüm bunları destekleyen en önemli faktörlerden biri oldu.
🌿 Sonuç: Mükemmel Değil, Gerçek Bir Ebeveynlik
Sonuç olarak; ekransız bebek ya da çocuk büyütmek, özellikle desteksiz ebeveynler için büyük emek isteyen bir durum.
Eşim ve kendi adıma bunu net bir şekilde söyleyebilirim.
Nefessiz hissettiğim çok zamanlar oldu. itiraf Çağan doğduğundan beri Kaan'la beraber yada yalnız bir şeyler izlediğimiz sayılıdır. Bazen dizi ve sinema izlemeyi çok özlüyorum. Biraz da biz tam rayına oturtamadık sanırım bir şeyleri hala ekrana ayıracak pek vakit bulamıyoruz.
Hiç toz pembe bir tablo çizemem ama bir ebeveyn olarak, karşılığını henüz 2,5 yaşında bile misliyle aldım.
Hiçbir zaman mükemmel ebeveyn olamayız, bunu biliyorum.
Fakat burada amacımız aslında mükemmel ebeveynlik değil, elimizden gelenin en iyisini onun için hayata geçirebilmek.
💛 Belki de mükemmel olmaktansa, içimizdeki doğruları elimizden geldiğince vicdanımızın sesiyle harmanlayıp iyi bir şeyler yapmak en güzelidir.
Yorumlar
Yorum Gönder